29 Ocak 2013 Salı

lüsid rüya...




dudak kıvrımındaki
matem yaraya
inat
bir kırmızı gonca
olmuş gülüyorsun...
annen kakülü nefes alıyor.

arkaik bir sey-rü sefadan
bakıyoruz birbirimize.
pencere önüne taşlar yağıyor.

cam kırılmasına uyanıyoruz,
bir taş alıyorum eğilip yerden,
bir taş alıyorsun külliyatının kefesinden,
sektirirken haklı hıncımızda,
yaşlanıyoruz...

biz öyle yaşlanıyoruz ki,
belinden uzanıp,
gövdendeki çatlak dünyaya
dokunuyorum,
acelemiz var,
"gitmeliyiz" diyorsun,
hafif meşrep bir şaşkınlığa düşüyor bakışlarım,
mahir gözlerindir,
gözlerimden bakıyor...
o an,
biz öyle yaşlanıyoruz ki,
bütün tanzimlerin
ezber bozuluyor.


                                                                                                                      29.01.2013



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder