2 Aralık 2012 Pazar

tü-f-h!...


bana
bahşettiğin uyarılar,
kendinden
kendi kendine söz edişin gibi...
ben de varım ya hani bir de...
bu yanda!...
bir mekana
zamana
insanlar-aradalığına sahip...
küstahlık güzel
ve fakat ince bir çizgi...
insan kendini büyütünce,
kibre! (kibir) dönüşüveriyor!....
... 

baba,
gelmedim ben eve!
bugün gelmedim baba!
sokakların paçozluğunda
ülkeyi değil
birbirimizi kurtardık!
baba,
vurulunca moraran yerlerim sızı tutmuyor 
artık
merak etme
üzülmüyorum!
üzülmenin haddi-kararını biliyorum
üzüldüğüm yerde
kolumdan tutup sarılıyor biri
evet belki o biri
"o" olmasa da...
ve yok bir planım
baba,
henüz vazgeçmedim!
yok,
henüz o meydanı terk etmedim!
bugün eve gelmedim
ben baba!
canın yanmasın diye
bunca
can yakmak neden?
baba?-m mısın?
anımsayış
benzerliği de doğuruyor...
ben o eve hiç gelmedim
baba!
ve sevgilim,
ve anlamı 
çat diye ortasından
kırıp da
lades tutuşan!
"aklında" hep!
biliyorum bunu,
tekrara lüzum yok...
ve aklımdadır da
elbet;
bir zamanlar
bana lades demeyen,
bir zamanlar sana
et sevmem demiştim! hatırlama kalsın...
cephanem yok benim..
yazdığım sayfaları 
külah yapıyorum...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder